BİR ÖZGÜRLÜKTÜR GİDİYOR: İnsan düşündüğü kadar mı özgür yoksa sınırları kadar mı düşünüyor? Aslında bu çok uzun bir tartışma konusu olmuştur.İşte bugün bu tartışmayı sonlandıracagız.Evet beraber,sen ve ben.Düşünmenin zirvesi yoktur çıktıkça çıkarsın.Düşüncelerini genişletmenin de sınırı yoktur.Aştıkça aşarsın kafanın içindeki tezekten dağları,geniş ve yeşil bir ovaya ulaşmak için.Ben böyle kolay kolay yazıyorum'aştıkça aşarsın' hiç böyle kolay değil.Aslında bize kolay değil.Sana,bana hep basit düşünmek öğretildi.Örneğin:Aklımızdan bir sayı tutuyoruz.Basittir aslında tutmak,öyle değilmi ama biz daha da basitleştiriyoruz'' 1 ile 10 arasında tut''.İşte işin özü bu aslında biz kısıtlıyoruz kendimizi,buna da bir kılıf uydurmuşuz'basitlik'.Oysaki bu karmaşık hayatın şifrelerinin basit bir düşünce(araç) ile çözemezsiniz. Sınırımızı her genişletmemizde,genişleyen sınır bir sonraki düşüncemizin sınırlayıcı etmeni oluyor.Bir olimpiyat sporcusunun kendi rekorunu egale etmesi ve bir sonraki çalışmasını bu rekora göre yapması çok güzel bir örnektir.Kendimizi sınırlayan yine kendimizdir veya bize bağlı çevre faktörleridir. Asıl özgürlük,kendi aklına koydugu sınırları her seferinde aşarak geniş ve yeşil ovaya ulaşmaktır.Bu özgürlük paradoksu yine dönüp dolaşıp şu klasikleşmiş felsefik cümleye çıkıyor:''İnsan kendi düşüncesi kadar özgürdür.''..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar